17 Eylül 2017 Pazar

NATA VEGA Alisveris Merkezi ve Konutlari

Ankarada bir proje. Buyuk bir proje  ve ilk defa yatirimci ile calisacagim. Bunun zorluklarini ve imkanlarini burada ogrenmek kismet olacakmis . Ve Cemal BABALIK ile yine yollarimiz kesisiyor bu sefer o proje muduru ve ben de santiye sefiyim. Yatririmci firmadayiz ve birbaska deyis ile kendi projemizi yapacagiz. Icinde yuksek katli konut ve alisverismerkezi olan moda deyimi ile yasam merkezi. BUrasi eski copluk arazisi ve hala copluk kalintilarini ve biraz da kokusunu hissediyoruz . Herkesin aklinda copluk arazisi imaji projeye zarar verir mi diye soru isareti var . Ayni zaman da komsu arazimizde copluk isleme tesisi calisir durumda. Fakat proje bittiginde herkes gorecek ki bir buyuk proje bir bolgenin cehresini ve degerini nasil degistiryor.

10 Ağustos 2013 Cumartesi

Baslarken

Her sey bir arkadasimin kendine bir blog yap ve yazilarini buraya yazsana demesiyle basladi.

2 Ağustos 2012 Perşembe

O`key Hipermarket ve Alisveris Merkezi Projesi

Rusya nin Murmansk sehrinde Bir market ve Alisveris merkezi Projesi isi. Burada biraz bu sehirden bahsetmek gerekir ki calisma sartlarinin sikintilari hakkinda biraz fikir verebilmek icin. Sehir 69. paralel de yani kutba az kala diyebiliriz. Burada iklim kosullari gercekten cok zor. Hava sartlarindan cok gun isigi ile ilgili sorunlar var. Burada 4 ay surekli gece 4 ay surekli gunduz ve 4 ay da gecis donemi oluyor. Kisin santiyede calisabilmeniz icin her yeri aydinlatmaniz gerekiyor. Heryer karanlik oluyor ve santiyenin her yerinde aydinlatma gerekiyor. Ayni zamanda karanlik oldugu donem kis donemi oldugu icin bir taraftan da gercekten zor kis sartlariyla ugrasmaniz gerekiyor. Burada yapacagimiz is bir supermarket ve icinde bir alisveris merkezi projesi. Zor olan ise burada ki mevsim kosullari ve gece ve gunduz kosullarinda ki orantisizliklar. Hafriyata basladigimizda gorduk ki ikinci dunya savasinin kuzey cephesi olan bu sehirde santiyenin oldugu yerde bir takim savas malzemeleri ve bazi yapilar gomulmus. Hafriyattan mermi, topmermisi, makineli tufek, tren vagonu, tanklar, ve bir suru gomulmus malzeme cikti. Hafriyat yapmak zok zordu. Bolgenin  sartlari gercekten de her seyi zorluyordu. Hayatim boyunca boyle yogun kar yagisi tekrar gormem sanirim. Gene de bu sehir in tuhaf bir guzelligi vardi ve ben bu sehri cok sevecek burada evlenecek hatta ilk cocugum burada dunya ya gelecek. 
Bina nin zorlugundan bir digeri de gene prekast bir bina olusu ve monolit temellerin uzerine dev doseme plaklarini saint peterburg dan getirtip teker teker koymak gerekiyordu. Bu prekast elemanlar 16 mt uzunlugunda ve gercekten de Peter den transferi cok zor du, cok zaman aliyordu ve sehirde daha buyuk bir vinc olmadigi icin 90 tonluk  devsirme  bir vinc ile yerine koymak zorunda kaliyorduk.
Ekibin cogu bir onceki projede birbirlerini taniyor bu ekibin icinde proje muduru (Recep OZBEY) ve santiye sefi (ben) yeni dahil olmustuk. Tecrubeli bir ekipti ve benim ve Recep bey in disinda sehri ve sartlari taniyorlardi.
Burasi da yatay bir projeydi ve Pushkino dan yatay projeler ile ilgili yeterince tecrubem vardi. Ilk is olarak bir prekast atolyesi kurduk ve burada binanin cephe panellerini uretmeye basladik . Ve bir taraftan da betonarme ve prekast kolonlarin montaji devam ediyordu. Bu sehirde yapilan en buyuk projelerden biriydi ve insanlar santiye etrafina gelip saatlerce santiye yi izliyorlardi. Santiye ye surekli prekast kolonlar, prekast dosemeler, sandwich paneller ve bir suru malzeme giris cikisi oluyor ve bu insanlarin ilgisini cekiyor ve devamli seyircilerimiz olusmaya baslamisti. Burasi gercekten de cok bakir bir sehirdi. Daha once hic yatririm yapilmamis rusya nin ilk kapilarini actigi donemde ki anlatilanlarla aynen ortusuyordu. Hala kucuk bakkallar ve burada obakus le hesap yapan onluklu yasli teyzeler calisiyordu. Bu yuzden bu proje halkin cok ilgisini cekiyordu. Ilk defa supermarketleri olacakti . Firmanin bir once yaptigi alisveris merkezi projesi ile ilk defa yuruyen merdiven ile tanismislardi. 

26 Haziran 2011 Pazar

Pushkıno Logıstıcpark Projesi

           3 adet ambar ve bunun ofıslerınden olusan her bırı 60 000 m2 ve toplamda 180 000 olan tesısler ve bunların yardımcı tesıslerı. Bu projenin en onemli ozelligi meslek hayatimda ki ilk yatay santiyemdi. Ve tabiki ilk santiye sefligim. Saha sefligi santiye sefi yardimciligi ve hatta resmi olmasada santiye sefligi de yapmistim ama burada ilk kez bircok yetkilerle santiye sefligi yapacaktim  ve gercekten buyuk bir proje ve zaman herzamanki kadar kisa... .  Daha once calistigim santiyelerden farkli bir santiye cunku yatay insaat ne demek oldugunu burada anlayacaktim. Beraber calistigim arkadaslarimin cogu Ritz Carlton santiyesinden gelmisti. Bu santiye su ana kadar ki santiyecilik hayatimda ki en onemli donum noktalarimdan biri olacak ve resmen olgunlasmami, sabir etmenin ne demek oldugunu, politik olmak kelimesinin is hayatima girisini beraber calistigim muhendis arkadaslarimin gidislerinin ardindan gizlice aglamalarin bolca yasandigi, cok buyuk mutluluklarin ve uzuntulerin cok kisa donemler icinde yasanmasi ile yasanan inis ve cikislari, ofkene hakim olmak ve olmamak in nelere mal olacaginin yasanarak ogrenildigi, gercekten de santiyecilikte ders olarak okutulabilecek bir santiye idi.
         Cok enerjiktim ve iyi muhendislerimvardi. Bunlardan biri benim icin cok ozeldi ve mesleki bakis acimiz birbirine cokyakindi. Aceleci yapimiz, pratik  cozumlemelerimiz, insan iliskilerimiz, meslek sevgimiz, sahaya yakismamiz, tahammulsuzluklaerimiz birbirine benziyordu. Daha sonra tekrar calismayi cok istedigimfakat bugune kadar henuz olmayan ama ilerde tekrar bir projede bulusacagimiza inandigim Murat SARALOGLU.

Resmi olarak olmasada aslinda benim santiye sefi  yardimcimdi. Cok guveniyordum. Yaptigi ise iki eliyle sarilmak deyimini tam hakkeden biriydi. Ama Santiye politikalari ve entrikalari ilk onun etrafinda donmeye basladi. Cunku en yakinimdaki idi. Zaman icerisinde onu benim kovmami isteyeceklerdi ama ben bunu yapamadim fakat benim yerime patron yapti. Gonderilmeyi haketmiyordu fakat apar topar gonderdiler ve ilk defa giden birinin arkasindan agladim  ama bu o santiyede ilk olmadi.

Yine benim icin cok onemli biri daha vardi orada . Bir arkadas olarak da cok sevdigim cok duzgun karakterli super bir adam. Levent DENIZ . Bir sure sonra apar topar oda gonderildi. Tuhaf entrikalar ve santiye ici politikalarin dondugu ama bu sirada isin hic durmadan devam ettigi Pushkino santiyesi.

Suleyman KOTAN  burada ki saha kalfamdi fakat ayni zamanda da benim elim  ve gozum  gibiydi. Cok tecrubeli ve kafasi calisan bir adamdi. Insan iliskileri cok duzgundu kimle nasil konusacagini cok iyi bilir ve dolayisiyla hem astlari tarafindan sayilir hemde ustleri tarafinda sevilip saygi gorurdu. Her gun aksam saha dagilimini beraber hazirlardik ve her aksam sohbet ederdik. Cebimde seker tasiyip calisanlara seker verme aliskanligimida Suleyman dan aldim.


Tum bunlarin yaninda is gercekten de yatay santiye olmasindan dolayi yatay tasimalarin isin seyrini etkileyecek onlarca vinc ve kamyon, tir traktor un calistigi bir santiye. Genede isin hizini direk yatay tasimalar etkiliyor. Birileri surekli biseyleri bir yerlerden biryerlere tasiyor. Binalarin herbirinin uzunlugu 1000 mt civarinda . Isin zamaninda tamamlanmasini saglaacak en onemli unsurlardan biri yatay tasimalar ve ben bunu halledemedim. Diger sorunda boylari 12 ila 18 mt uzunlugunda olan ve bir seferde dokulmesi gereken 40cm*40cm ebatlarinda ki uzaktan insanin uzerine yikilacakmis gibi duran kirissiz olarak dimdik ayakta durmasi gereken o kolonlar.

Yatay santiyelerde; gunluk yada haftalik adam programlari eger tasima ekipmanlari ile beraber yapilmaz ise ekip yada ekipmanlardan herhangi biri bir yerlerde yalniz kaliyo ve verimler dusup hatta is programinin gerisinde kalinabiliyor. Bu durumlarda makine formenleri en az saha kalfalari kadar onemli oluyo. Makinalarin durumu ve is potansiyelleri ile ilgili ve hatta is makinasi verimleri, ariza durumlari gibi degiskenleri ofis planlamasinda masaya mutlaka koymalari gerekiyor.

Sandwich panel catilarda ozellikle buyuk aciklikli sandwich   panel catilarda ve yaz-kis isi farkinin 60 derece oldugu yerlerde su problemlerinin hic bir zaman bitmeyecegini gorduk. Eger cati sabdwich ise uzerine en azindan sandwich in ek yerlerine tekrar membran uygulama yapmak gerektigi yada komple tekrar izolasyon yapilmasi gerektigini gorduk.
Cok buyuk yangin duvarlari vardi ve bunlar tek yonde ve cok yuksek ciplak duvarlardi ve yapimi gercekten de cok zorluyordu. duvar in icinde ki kolon ve kirisinden baska hic bir baglantisi yoku. Yuksekligi 12 ~18 mt olan ve mustakil calisan, herhangi bir sekilde celik ve betonarme yapi ile baglantisi olmayan bu duvarlarin yapimi tambir sorun olmus hatta tum projenin hizini belirler hale gelmisti. Eger duvarlari onceden yapmaz iseniz yapimi icerisinde ki kolon kiris sistemi ve kademeli olarak yapmak zorunda oldugunuzdan cok uzun suruyor ve fakat catisi ve cephesi kapanmayan binalarin icinde ki bu duvarlar tambir yelken gibi duruyor ve guclu Moskova kisinda yikiliyordu. Burada ilk defa bir duvari celik halatlarla cift tarafli olarakgerdirip yelken ipi gibi yere baglamak durumunda kaldik.

1 Ağustos 2009 Cumartesi

Ritz Carlton (Intourist) santiyesi

Rusya daki ilk şantiyem. Ve nerede ise Moskovanın göbeğinde bir şantiye. Kizil meydan a sadece birkaç yüz metre mesafede. Degisik bir yapim teknigi (top and down) ile insa edilecek. Ekipteki kimse daha once bu teknikle bina yapmamış. Her şey çok değişik geliyor. Eğer planlandığı gibi giderse binanın en son temeli yapılacak ki öylede oluyor hatta temeli dokulurken ince islerine başlanmış durumdaydı .Yurt disinda calismak istedigim icin buraya gelmistim fakat herseyin bu kadar farkli olacagi hic aklima gelmemisti. Rusca bilmiyordum. Bir bufeden sigara bile alirken ne kadar sikinti cektigimi hatirliyorum (o zamanlar sigara iciyordum). Ve degisik bir projede calisacagim. Asagi dogru daha once hic yapi yapmamistim. Cok iyi projelendirilmisti fakat projeler rusca idi. En buyuk sikinti projelrin diplerindeki aciklamalari birilerine surekli  cevirtmek zorunda olusumdu. Yapilan her imalatin bir tarifi vardi cunku imalatlar daha once karsilasdigimiz cinsten degildi ve bu tarifi tam olarak anlamak, anlanilani da sahada tarif ve takip etmek gerekiyordu. Boyle degisik bir projede calismak cok ilginc gelmisti. Fakat projenin heyecanindan cok rusyada yasamanin verdigi sikintilarla ugrasiyodum daha cok. Eve hergun metro ile gidiyodum ve yolda birileri birsey sorsa bos bos bakip oradan hic bir tepki vermeden uzaklasiyodum. Ayni zamanda herhangi bir polis birsey sorsa adamin ne sordugu hic onemli degildi hemen sahip oldugum tum dokumanlari polise uzatiyodum. Adam birsey sorarsa da oylece suratina bakmaktan baska bir sey yapamiyodum. Bunlar gercekten de sikinti veriyodu ve bu surec aylarca surdu. Fakat proje keyifliydi, degisikti. -1 katina kadar kazi yapilacak buradan yukariya dogru insaat baslanacak birinci kat dosemesi dokuldukten sonra da daha once -1 kotunda birakilan deliklerden asagiya dogru kazi yapilacak ve budurum -5 katina kadar devam edecekti. Aramizda bu sekilde yapi yapmis kimse yoktu. Bu yuzden projelerde ki dip notlari iyi okuyup anlamak ve buna gore bir metod of statement gelistirmek gerekiyordu. Isin bu kismi dil probleminden dolayi cok zor olsada ayni zamanda cok ta keyifliydi. Burada beraber çalıştığım kardeşim, arkadaşım,okul arkadaşım ev arkadaşım benim için çok özel insan Kamil Tahiroğlu  benden 5 yada 6 ay önce moskovaya gelmiş ve bu kadar sürelik yurt dışı tecrübesi ile  o an en büyük yardımcım o idi. Proje benim en çok keyif aldığım proje idi ve en zorlarından biri. Burada Ayhan Dedeoğlu nu hatırlamadan geçmek çok ayıp olur. Bütün o proje tarlasını ezbere bilir, kimseye projelerine dokundurtmaz ve ne arasanız gözü kapalı olarak çıkarıp verirdi. kendine has bir kişiliği vardı. En çok bu proje bittiğinde üzülmüştüm çünkü gerçekten ilk yurt dışı olmasının verdiği zorlukların yanında mesleki olarak çok keyif almıştım. İnsan sabah olsunda işe geleyim diye heves edermi ? Evet eder . Bu projede gerçekten de ertesi gün yapılacak işleri iple çekiyor idim. İçimden bir ses bu projeden bir yerlerde tekrar yapacağımı söylüyor ama dur bakalım......






1 Haziran 2009 Pazartesi

gezelim gorelim




Ruslar St. Peterburg un dunyanin enguzel sehri oldugunu soylerler. Bu sehri ben de cok gormek istiyodum ve gittim gordum. Gercekten de Ruslara hak vermemek mumkun degil. Oyle bir sehir dusunun ki; 44 adet ada ve bu adalari birbirine baglayan 500 adet kopru ve kilometrelerce kanaldan olussun. Ve ayni zamanda bu sehir ruslarin kahraman sehirlerinden biri. Kahraman olmasinin sebebi ise ikinci dunya savasinda 900 gun Alman ordularinin kusatmasi aldinda kalmasina ragmen teslim olmamasi. 1,5 milyon insan olmus ve surekli bombalandigi icin sehir tamamen hasar gormus. Burada ki gercekten eser degerideki bir suru bina bu donemde hasar gormus. Ve fakat hemen restore edilip eski haline getirilmis.

SANTIYELERIM

1. Mimag Calisanlari Yapi Kooperatifi 69 Adet Tripleks villa, alt yapi ve Yollari.
Esen Insaat Ltd.Sti Ankara 1996-1998
2. Askerlik. (Askerlik ile santiyecilik arasinda cok benzerlik oldugu icin onu da eklemek istedim)
Piyade komando Astegmen (icguvenlik)
Agri - Dogubeyazit Hudut karakolu komutani
1998-1999
3.Ankara Universitesi 50. yil kampusu insaati
Ankara
Ankara Universitesi Vakfi Ilkogretim Okulu Insaati
Ceylan Insaat A.S. Ankara 1999-2003
4.MSB Adana Orduavi Insaati
Ceylan Insaat A.S. 2003-2005
5.Ritz Carlton 5 yildiz Otel
Palmira Group Moskova 2005-2006
6.Pushkino Logistic Park Projesi
Palmira Group Moskova 2006-2007
7.O`key Hipermarket ve Alisveris merkezi Insaati
Sinerji-m Murmansk 2007-2008


8.Evrorus Marketler zincirine ait ambar ve ofis tesisi
Sinerji-m Murmansk 2007-2008

9.SN MALL Alisveris merkezi Insaati
Sinerji-M Murmansk 2008-2010

10. Nata-Vega Alisveris merkezi ve Vega Park konutlari 2010-........